6 Mayıs 2007 Pazar



ENERJİ SANAYİLEŞMENİN VE KALKINMANIN TEMEL TAŞIDIR....M.K.Atatürk TERMİK SANTRAL









...........ENERJİ NEDİR?Enerji kısaca iş yapabilme yeteneğidir. Enerjinin yoktan var edilmediği ve hiçbir enerjinin kaybolmadığıdır. 8 ana enerji çeşidi verdır. Bunlar potansiyel, kinetik, ısı, ışık, elektrik, kimyasal, nükleer ve ses enerjisidir.



Günümüz dünyasında hayatımızın olmazlarından, teknolojinin ise olmazsa olmazlarından olan elektrik; Tüketimi ilede ülkelerin gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden biridir.



ELEKTRİK : İnsanoğlunun ençok ve en kolay kullandığı bir enerji türü olmasına karşın üretimleri de bununun tersine zor, pahalı ve zahmetlidir.




Cisimlerin elektrik yükleri sebebiyle sahip oldukları enerjidir.Elektrik; Aynen mıknatıslarda olduğu gibi karşıt kutuplar birbirlerini çeker, aynı kutuplar ise iter. Negatif yüklü elektronlar protonlara doğru çekilirken protonlar ise diğer protonlardan uzaklaşmaya çalışır.Elektrik yüklü atomlar tarafından gerçekleştirilir.Elektrik kısaca elektron akımıdır. Bu akım yüklü atomlar tarafından yapılır. Yani nötr atomlar arasında elektrik akımı olmaz.


ELEKTRİK NASIL ÜRETİLİR?Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen (ROTOR) sarılı iletken tellerin bulunduğu (STADOR), ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinadır. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız.Çoğu güç santralı, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar.

Bugün birkaç çeşit ELEKTRİK üretme metodu vardır. Bilindiği gibi tabiatta hiçbir enerji yoktan var edilmez; Elektrik üretirken de yoktan var edilmiyor, doğada bulunan ve var olan ançak; "Isı, Güneş, Rüzgar ve benzerleri" gibi direkt kullanımı daha zor olan değişik enerji türlerinin şekil değiştirmesiyle elde edilmektedir. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar.Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir.Elektrik üretmek için kullanılan diğer bir yöntem ise hidrolik santrallardır. Bu yöntem ile barajlarda biriktirilen su, bir su türbinini üzerinden geçirilir ve türbine bağlı elektrik jeneratörü döndürülerek elektrik üretilir.Yukarıda bahsedilen bu yöntemler büyük miktarlarda elektrik enerjisini üretmek için kullanılırlar. Bunların yanı sıra rüzgar, güneş ve jeotermal enerji kullanarak da elektrik üretilmektedir. Ancak bu tür kaynaklardan üretilen enerji miktarı asıl ihtiyacımızı kendi başına karşılamaktan uzaktır. Su, güneş, rüzgar ve jeotermal kaynaklara, yenilenebilir enerji kaynakları denir. Bu kaynaklar diğerleri gibi tükenmezler. Petrol, doğal gaz, kömür, uranyum gibi maddeler önümüzdeki birkaç yüzyıl içinde tükenecektir.Bu tür işlemlerin yapıldığı sistemlerede genel olarak ELEKTRİK SANTRALLERİ denir.
DÜNYA'DA & TÜRKİYE'DE ELEKTRİK ENERJİSİ'NİN TARİHCESİ
DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ELEKTRİK ENERJİNİN TARİHCESİ;19. Yüzyılın sonlarında bulunup öncelikle aydınlatmaya yönelik olarak insanlığın kullanımına sunulan elektrik; Daha sonra kullanım alanı genişledikçe buna bağlı ve doğal olarak ta elektrik enerjisine olan ihtiyaç ve talep artmıştır.

Buna istinaden elektrik enerjisinin üretimini artırmak ve elde etmek için birincil kaynakların yanı sıra yeni ve yenilenebilir kaynaklar araştırılmaya ve elde edilmeye başlanmıştır. Bu artan talep karşısında Elektrik enerjisini elde etmek için Rüzgar, Güneş, Hidrojen, Nükleer ve Biogaz vb. gibi değişik kaynaklardan faydanılmaya başlanılmıştır.Elektrik enerjisizinin Dünyada günlük hayatta kullanılması 1878 yılında olmuştur. İlk elektrik santralı ise 1882'de Londra'da hizmete girmiştir. Ülkemizde ise kurulan ilk elektrik üreteci, 1902 yılında Tarsus'ta tesis edilen, bir su değirmenine bağlanmış 2 kW. gücünde bir dinamodur. İlk büyük santral ise 1913 yılında İstanbul Silahtarağa'da kurulmuştur.İstiklal savaşı sonucu 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne kadar kurulu güç 33 MW ve yıllık 45 milyon kWh olan üretimimiz; 1935 yılına gelindiğinde, Etibank, Maden Tetkik Arama(MTA),Elektrik İşleri Etüt İdaresi(EİEİ) kuruluşumuz,İller Bankası ve Devlet Su İşleri(DSİ) katılmıştır. Bu tarihte kurulu güç 126.2 MW. üretim ise 213 milyon kWh, elektriklenmiş il sayısı 43'tür. 1948 yılında Zonguldak Çatalağzı Termik Santralı devreye girmiş ve 1952 yılında 154 kV'luk bir iletim hattı ile İstanbul'a elektrik takviyesi yapılmıştır.1950'li yıllarda, Devlet ve özel sektör eliyle santrallar yapılmaya başlanmış ve o dönemlerde kurulu gücümüz 407.8 MV'a üretimimiz ise 500 bin KWh'a ulaşmıştır.1970 yıllara gelindiğinde artan üretimimiz dağıtım ve tüketim miktarı ve hizmetin yaygınlaşması, kurumsal bir yapıyı zorunlu kılmış ve TEK (Türkiye Elektrik Kurumu) kurulmuş,Belediyeler ve İller Bankası dışında bütünlük sağlamıştır. Bu tarihte de kurulu gücümüz 2234.9 MW üretimimiz ise 8 milyar 623 milyon kWh seviyelerine yükselmiştir.1970-1980 yıllarda Dünyadaki enerji krizinden Türkiye'de etkilenmiş ve Termik Santralların yakıtlarının dışa bağımlı olması ile arz talep dengesi bozulmuş, dolayısıyla zorunlu enerji kısıtlamalarına başlanmıştır.
Bütün bu olumsuzluğa rağmen, Türkiye kurulu gücü 1980 yılında 5118.7MW'a üretimi ise 23 milyar 275 milyon kWh kapasitesine ulaşmıştır. 1982 yılında Belediyeler ve Birliklerin ellerindeki elektrik tesisleri TEK'e devredilmiştir. Bu tarihten itibaren de enerjinin üretimi, dağıtımı ve satışları bu kurum (TEK) tarafından yapılması sağlanmıştır. Bu dönemde de yine kurulu gücümüz 6638.6 MW,üretimimiz ise 26 milyar 552 milyon kWh olarak gerçekleşmiştir. 1970 yılına gelindiğinde elektriklenmiş köy sayısı % 7 iken,1982 yılında ise bu oran % 61'e ulaşmıştır.1984 yılına gelindiğinde, enerji sektöründeki TEK tekeli kaldırılmış,gerekli izinler alınarak kurulacak özel sektör şirketlerine de tekrar enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı konusunda imkanlar sağlanmıştır. Ayrıca yine bu yılda TEK'in hukuki bünyesi, organları ve yapısı düzenlenerek bir Kamu İktisadi Kuruluşu hüviyetine kavuşması sağlanmıştır.1988-1992 yıllarında, elektrik sektöründe kendi yasal görev bölgesi içinde elektrik üretimi, iletim,dağıtımı ve ticaretini yapmak üzere 10 kadar sermaye şirketi görevlendirilmiştir.Türkiye'nin 1923 yılında 33 MW olan kurulu gücü 1998 yılı itibari ile 708 kat artarak 23352 MW'a ulaşmıştır. 45 milyon kWh olan yıllık üretim ise 2467 kat artarak bugün 111 milyar 22milyon kWh'a ulaşmıştır. Bu da Türkiye'nin nüfusunun % 99.9'u elektrik enerjisinden yararlanması demektir.


Üretim aşamasındaki gelişmeler, yine Bağlı Ortaklılar dahil EÜAŞ'ın kurulu gücü 2003 EYLÜL ayı son itibarı ile Termik Santrallar toplam ; 10.793,9 MW ; Hidrolik Santrallar; yine 2003 EYLÜL ayı sonu itibari ile10.107,7 MW olmuştur. Toplam da ise 20. 901,6 MW olmuştur.
Türkiye Elektrik Kurumu, kuruluşundan 23 yıl sonra, çıkarılan 18.08.1993 gün ve 513 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgisi devam etmek üzere özelleştirme kapsamına alınmıştır. Bu düzenlemenin bir devamı olarak da Bakanlar Kurulunun 93/4789 Sayılı Kararı ile Kurum, "Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş" (TEAŞ) ve "Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş" (TEDAŞ) adı altında iki ayrı İktisadi Devlet Teşekkülüne ayrılmıştır. Daha sonra yine 2003 yılında TEAŞ(TÜRKİYE ELEKTRİK ÜRETİM İLETİM A.Ş) Daha sonra ise EÜAŞ (ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş ) olarak üretim, TEİAŞ (TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş) olarak İletim ve TETAŞ (TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET A.Ş) olarak ta Ticarete ayrılmıştır.
BELLİ BAŞLI ELEKTRİK SANTRAL ÇEŞİTLERİ

1- H İ D R O E L E K T R İ K S A N T R A L L A R :Suyun yer çekimine bağlı potansiyel enerjinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü elektrik santralıdır. Yapımı ve çalışmasına göre:

a-) Barajlı Santral:Türbinler için gerekli suyun baraj gölünden verilerek regüle edilebilen.b-) Akarsu Santralı : Regülasyon yapılan bir rezervuarı olmayan Hidroelektrik Santral türü.

2- T E R M İ K S A N T R A L L A R :Katı,sıvı yada gaz halindeki fosil yakıtların kimyasal enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü elektrik santralıdır.

3-) G A Z T Ü R B İ N İ : (Doğal Gaz Sant.)Yüksek sıcaklık ve basınçtaki yanma gazlarının hareket sağladığı ve bu gazların yanmayı gerçekleştiren havayı sağlayan bir kompresörün de çalışmasına imkan verdiği türbin türüdür.

4-) K O M B İ N E Ç E V R İ M S A N T R A L I :Bir gaz türbini jeneratör ile bu türbinin ekzos gazlarıyla çalışan ( ek brülörü olan veya olmayan) bir kazanla,bunun sağladığı buharla çalışarak ek elektrik enerjisi üreten bir buhar türbini jeneratörden oluşan santral türü.

5-) J E O T E R M A L S A N T R A L I : (Yer Altı Buharı)Jeotermal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren tesis.

6-) RÜZGAR (ENERJİSİ) SANTRALI : Rüzgarın döndürme kuvvetinden yararlanılarak, hareket enerjisini elektrik enerjisine çeviren santral türü.

7-) NÜKLEER (ENERJİ) SANTRAL :Nükleer yakıtlardan serbest kalan enerjinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü santraldır.


8-) GÜNEŞ (ENERJİSİ) SANTRALI :Güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren sistem.





Termik santraller katı, sıvı ve gaz halindeki yakıtlarda var olan kimyasal enerjiyi ısı enerjisine, ısı enerjisini hareket (Kinetik) enerjisine, hareket enerjisinide elektrik enerjisine dönüştüren tesislerdir. Kısaca termik santrallar kimyasal enerjinin elektrik enerjisine dönüştüğü tesislerdir .....

Termik santrallerin içinde en karmaşık yapıya sahip olanları Katı Yakıtlı Buhar Santrallarıdır. Daha basit yapılardaki Gaz Türbinleri diğer bir Termik Santral örneğidir.Bu iki termik santralın bir araya getirilmiş halinede Kombina Çevrim Santrallerı adı verilmektedir.



Kullandıkları Yakıtlara Göre Türkiye deki Başlıca Elektrik Santralları ve Yüzdeleri:
Katı Yakıta Linyit ve Taş Kömürü: % 23,48Sıvı Yakıta fuel-oil ve motorin: % 7,65Gaz yakıta Doğal gazı göstermek mümkündür: % 35,53 Bir diğeride Jeotermal (Yeraltı Buhar Santralı): % 0,04 ile elektrik enerjisinin üretimine katkısı ile Toplam % 66,7 yaparak bu da gösteriyor ki elektrik enerjisi üretimimizin yarıdan fazlasını Termik Santrallar tarafından üretilmektedir. Şimdi genel olarak katı yakıtlı bir Buhar Santralında elektrik enerjisinin üretimi, prosesindeki temel sistem ve elamanları kısaca tek tek inceleyelim.

TERMİK SANTRALDA TEMEL SİSTEMLER-ÇEVRİMLER VE ELEMANLAR
Konunun başında da belirttiğimiz gibi Termik Santrallar; yakıttaki kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren tesislerdir demiştik. Fakat santralda bu enerji değişimi tek kademede gerçekleşen bir olay değildir. Yakıtın kimyasal enerjisinin ısı enerjisi şeklinde açığa çıkması için kimyasal bir olay olan yakıtın

yanma prosesi gerçekleşmelidir. Bu prosesin termik santrallarında oluşturulduğu yere Kazan denir. Kazanda acığa çıkan bu enerji, kazanın içerisindeki borularda dolaşan suya verilir ve su buhar fazına geçer. Buhar fazına gecen bu suya ısı enerjisi verilmeye devam edilir.

Enerji yüklü bu buhar, buhar türbini rotoruna verilir ve buhar türbin rotorunu harekete gecirerek buhardaki ısı enerjisi hareket (Kinetik) enerjisine dönüştürülmüş olur.

Bu hareket enerjisi Lenz kanunu bazında bir döner alternatif makina sı olan senkron genaratöründe elektrik enerjisine dönüşür. Böylece prosesten istenilen nihai hedef gerçekleşmiş olur. Yalnız olay burada anlatıldığı gibi termik santrallarda basit ve kolay olarak gerçekleşmez.



TERMİK SANTRELDE KÖMÜRÜN YERİ VE ÖNEMİ / KÖMÜR NEDİR ?
Kömür, doğalgaz ve fuel gibi fosil yakıtlar, yüksek basınç altında oluşmuş ve karbondioksit içeriği bakımından çok zengin organik maddelerdir.
Kömür başlıca karbon, hidrojen ve oksijen gibi elementlerin bileşiminden oluşmuş olup, diğer kaya tabakalarının arasında damar haline uzunca bir süre "milyonlarca yıl" ısı, basınç ve mikrobiyolojik etkilerin sonucunda meydana gelen bir maden çeşididir.Kömür yanabilen sedimanter organik bir kaya olduğundan, bu yakıtların kullanımı sonucunda açığa çıkan CO2 gazı, atmosfere karışır. Normalde karbon döngüsünün bir parçası olan bu olay, fosil yakıtların kullanımının artması ile atmosferdeki CO2 miktarının normalden yüksek seviyelere çıkmasına neden olur.
ŞİMDİ BURADA KÖMÜRÜN ANALİZ DEĞERLERİNİ OLUŞTURAN KİMYASAL FAKTÖRLERİ BİRAZ İNCELİYELİM: Kömürlerin kalitesi ve özelliklerini ortaya koyan kalori (ısısal), Nem, Uçucu Madde, Kül ve Sabit ("Fıxed") Karbon gibi analizleridir. Bu analizler bir kömürün analizleri ile birlikte niteliklerini ortaya koyabilmektedir


KÖMÜRÜN ANALİZ DEĞERLERİNİ OLUŞTURAN KİMYASAL FAKTÖRLER :
ÜST ISI DEĞERİ:(Kalori Değeri) Kömür numunesinin kalorimetre bombasında tam yakılması sonucu açığa çıkan ısının Kcal/Kg. olarak ifadesidir ALT ISI DEĞERİ:(Kalori Değeri) Kömür numunesinin kalorimetre bombasında tam yakılması sonucu açığa çıkan Üst ısı değerinden kömürün rutubeti ile kömürdeki Hidrojenin yanması sonucu oluşan suyun kondensazyon ısıları toplamının çıkarılması ile hesaplanan ısının Kcal/Kg. olarak ifadesidir. TOPLAM KÜKÜRT : Kömür numunesi içerisindeki tüm kükürt bileşiklerinin(sülfat,organik, serbest,pirit, kalkopirit v.b.) ihtiva ettiği kükürdün % de olarak ifadesidir. KÜLDE KALAN KÜKÜRT: ( Yanmaz Kükürt) Kömür numunesinin en fazla 850 C 'da tam yakılması sonucu elde edilen kül içerisinde sülfatlı bileşikler halinde kalan kükürdün % de olarak ifadesidir. YANAR KÜKÜRT: Kömür numunesinin en fazla 850 C 'da tam yakılması sonucunda yanma gazlarında kükürt bileşiği halinde bulunan kükürdün % de olarak ifadesidir. TOPLAM RUTUBET (NEM): Numune olarak alınmış olan kömürde standart şartlar altında bertaraf edilebilen rutubet % de olarak miktarıdır. BÜNYE RUTUBETİ (Bünye Nemi-Higroskopik Nem): Havada kuru kömür numunesinin 105 C sıcaklıkta oksijensiz bir ortamda sabit bir ağırlığa ulaşıncaya kadar kaybettiği rutubettir. SERBEST RUTUBET (Yüzey Rutubeti - Kaba Nem): Tüvenan kömürün, havada kuru kömür haline dönüşünceye kadar kaybettiği rutubet olup buna kaba nem adıda verilir. HAVADA KURUMUŞ KÖMÜRDE RUTUBET (NEM): Maruz kaldığı havada yaklaşık bir dengeye ulaşan kömür numunesindeki rutubettir. TOPLAM KÜL : Bir kömür numunesinin tam yakılması sonucu arta kalan mineral maddelerin toplam ağırlığının % olarak ifadesidir. GAZ : Kömürün havasız (oksijensiz) ortamda ısıtılması ve damıtılması sırasında kaybettiği kütledir. Uçucu madde ve Rutubet toplamından oluşur. UÇUCU MADDE : Kömürdeki gaz miktarından rutubet miktarının çıkarılmasıyla bulunan değerdir. SABİT KARBON : Kömürdeki ; Rutubet, Kül ve Uçucu Madde toplamlarının 100'den çıkartılması ile bulunan değerdir. ELEMENTEL KARBON : Kömürün bileşiminde bulunan sabit(serbest) ve bağlı karbon toplamından oluşan değerdir. BAĞIL KÜL : Fiziksel yollarla kömürden uzaklaştırılamayan mineral maddelerdir.

1 KWh (elektrik enerjisi) = 860 kcal/kg dır. (Bu Değer Laboratuar Çalışmalarında Ortaya Çıkan Teorik Değerdir) Pratikte bir Termik Santralında hiç kayıp olmasa kazana 860 kcal/kg.lık bir yakıt verildiğinde Generatör çıkışından 1 KWh elektrik enerjisi elde edilmiş olur. Bu da kaloriye karşılık % 100 üretim demektir. Maalesef bugün en modern Buhar (Termik) Santrallerinde ki verim dahi hiçbir zaman için %100 olmamıştır.Çünkü olumsuz yönde etkileyen bir çok faktörler vardır. Bu olumsuz faktörlerin ortadan kalkması mümkün olamayacağı gibi bazılarının olumsuz değer etkilerini minimuma indirmek elimizde.Bügün en modern termik santrallerinde dahi verim % 45' ler civarındadır. Bu durumda: 860 / 0,45 = 1991,111 formülden de anlaşıldığı gibi pratikte 1 KWh elektrik enerjisi için yaklaşık 2000 kcal/kg kömür yakılması gerekiyor. Çünkü burada kömürün kalorisinin (kcal/kg) yanı sıra diğer kimyasal değerlerde önemli derecede elektriğin üretimin de olum veya olumsuz yönde rol oynar.Kömürün elektrik üretiminde bu kadar etkili olduğunu öğrendikten sonra şimdi TERMİK SANTRAL DA HANGİ AŞAMALARDAN GECEREK ELEKTRİK ÜRETİLİYOR...
TERMİK SANTRALDA ELEKTRİĞİN ÜRETİMİ: TERMİK SANTRALDA Elektriğin üretiminde yukarıdaki formülden 1 KWh elektrik enerjisi için 860 / 0,45 = 1991,111 kcal/kg kömüre ihtiyac olduğu ortaya çıkıyor. Şimdi saatte .......... MW'lık elektrik üretim yapan bir termik santralında 1 KWh elektrik enerjisi için yaklaşık 2000 kcal/kg kömürün yakıldığını ve ........MW'ı KWh' e çevirsek oda .........KWh eder buda saatte ........ton kömüre ihtiyacımızın olduğu demektir.Elektrik enerjisi üretimi sürekli olması ve devamlılığı gerektiren bir proseste her saatte ...... ton yakıtı kazana taşımak ve yanma artığı olan kül ve cürufun; ..... ton yakıtın % ...'si ...... tonu da yanma özelliği olmayan (yabancı maddedir) kül ve cürufu kazandan atmak ve atma sırasında cevre sorunlarını da mümkün olduğunca minimuma indirmek için var olması gereken, yine ayrıca buharın elde edilmesi için suyun olması ve suyu işlemek için bulunması ve var olması gereken tesis ve sistemlerin oluşturduğu birimler, üretilen elektriğin çıkış trafolarına ve dağıtımı için şalt tesislerine ihtiyaç vardır. Bu konulara ileriki sayfalarda biraz daha detaylara yer verilecektir.
TERMİK SANTRALIN ÇALIŞMASI
........Baştada belirtdiğimiz gibi Termik Santraller Katı, Sıvı ve Gaz halindeki yakıtlarda var olan kimyasal enerjinin yakılması sonucu ısı olarak ortaya çıkarılması ve bunun daha sonra hareket ve elektrik enerjisine çevrilme işinin yapıldığı tesisler olarak belirtmişti; Şimdi biz burda katı yakıtla (LİNYİT KÖMÜRLE) çalışan bir TERMİK SANTRALİN çalışmasını ele alacağız.

........Kömür ocaklarından İş makinaları tarafından çıkartılan Linyit kömürü, buradan taşıma vasıtaları ile Termik Santralin Kömür Alma Tesislerine getirilir. Ocaktan 0 ila 1000 mm büyüklükte gelen kömürümüz; Burada döner kırıcıdan geçirilen kömür 0 ile 300 mili metre iriliğine düşürülerek hareketli bantlar ile çekiçli kırıcıya taşınır ve burada da 0 ile 30 mili metre ye düşürtülerek,Stoker tabir edilen stoklayıcı ve stoktan geri alma fonksiyonu olan makinelerle stok sahasına stoklanır.



.........Stok sahasından hareketli bantlarla ünitede 6 adet olan kömür değirmeni bunkerlerine taşınırlar. Bunkerlerden değişken hızlı çıkarıcılarla alınan kömür bantlarla taşınarak sıcak gaz kanalına dökülürler.
..........Burada kömürün doğal yapısından dolayı bulunan nemin minimum seviyeye indirilmesi sağlanır. Bir miktar nemi alınan kömür fanlı tip değirmenlere gelerek öğütülmekte ve kömür kanalları ile kazana püskürtülerek burada yakıtın kimyasal enerjisinin ısı enerjisi şeklinde açığa çıkması için kimyasal bir olay olan yakıtın yanma prosesi gerçekleşir. .........Bu prosesin termik santrallerinde oluşturulduğu yere Kazan denir. Katı yakıtlı termik santrallerinde buhar kazanları Domlu, tabii sirkülasyonlu, kule tipi pulverize kömür yakıcı kazanlardır.

Kazanın ilk ateşlemesinde kazanda 6 adet bulunan yakıcı denilen, fuel-oil, propan ve motorin yakan yakıcılarla kazan ateşlenir ve kazan yanma oda sıcaklığı 400 ºC (bu değerler değişebilir) derece sıcaklığa geldiğinde toz haline getirilmiş pulverize kömür kazan içerisine değirmenler vasıtası ile püskürtülür. Püskürtülen bu kömür yakılmaya başlar ve devam edilir. Normal şartlarda kazan yanma oda sıcaklığı 800 - 960 ºC (bu değerler değişebilir) değerlerine getirilerek, ortalama 900ºC de sabit tutularak ısı enerjisi elde edilmeye devam edilir.

...........Pompalar aracılığı ile kazan besleme suyu tankına ve buradan da ünitede 3 adet bulunan ve ünitenin çalışması esnasında 2 tanesi devrede olan ve kazana su basabilen kazan besleme pompaları vasıtası ile yaklaşık 150 ºC sıcaklıktaki su ısıtıcılardan geçirilerek, 240 ºC sıcaklığa yükseltilen saf su kazana gönderilir. ............Enerji, üretimi gibi sürekli olması ve devamlılığı gerektiren bir proseste yakıtı kazana taşımak ve yakmak, kömürün yanması ile kazanda açığa çıkan bu enerji kazanın içerisindeki borularda dolaşan suya verilir ve su buhar fazına geçer. ...........Saatte 480 ton buhar üreten kazanda kızdırıcı boru paketlerinde 535 ºC sıcaklığa ve 136 kilogram basınca çıkarılan buhar fazındaki suya ısı enerjisi verilmeye devam edilir.


........Enerji yüklü bu kızgın buhar, buhar türbini rotoruna verilerek rotoru harekete geçirir ve dakikada d/d (örnek 3000) devir döndürmeye başlar böylece buhardaki ısı enerjisi hareket enerjisine dönüştürülmüş olur. Bu hareket enerjiside bir şaftla türbin rotoruna akuple halde bulunan genaratör rotorunu aynı hızla çevirerek genaratör den elektrik enerjisine dönüşür.
........Böylece prosesten istenilen nihai hedef gerçekleşmiş
ve elektrik enerjiside üretilmiş olur........
Kondense ve Soğutma Kuleleri


Bu arada İşlem görmüş yani elektriğin üretilmesinde katkı sağlayan buharımız tekrar
Sistemde kullanılmak ve suya
dönüştürülmesi için kondenser sistemi ve genel olarak Soğutma Kuleleri dediğimiz sistemlerden faydalanılır.(Soğutma kuleleri yerine farklı sistemlerde kullanılır)
Kondenser ve Soğutma Kuleleri; Türbinden çıkan, buhar enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. (Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.)Bu suyu sisteme geri gönderen soğutma suyu pompaları ile bu işlem kapalı çevrim şeklinde sürekli devam etmektedir.





ELEKTRİK ENERJİSİNİN İLETİMİ (TAŞINMASI) VE DAĞITILMASI



ELEKTİK ENERJİSİNİN DEPOLANMA İMKANI OLMADIĞI İÇİN ÜRETTİĞİN AN HARCAMAK VE KULLANMAK; YANİ TÜKETİCİYE ULAŞTIRILMASI ZORUNLULUĞU VARDIR. BU İŞLEMDE ENERJİ NAKİL HATLARI İLE MEVCUTTUR.
Elektrik enerjisinin diğer enerji türlerine dönüştürülmesi kolaydır.- Diğer enerji türlerine göre çok uzaklara taşınması ve kullanılması son derece rahattır.- Verimi yüksektir. Bir enerji, istenen başka bir enerji türüne dönüştürülürken, ekseriya istenmeyen başka enerji türleri de ortaya çıkar. Bunların arasında özellikle ısı enerjisinin büyük olması dikkati çeker. İstenmeyen bu ısı enerjisi, yararlanılamadığı için yitirilir ve verimi düşürür. İşte elektrik enerjisinin ısıdan başka bir enerjiye dönüştürülmesinde oluşan ısı enerjisi az olduğu için verimi yüksektir.- Elektrik enerjisi sayısız bir çok parçaya ayrılarak kullanılabilir. Örneğin: Bir elektrik santralında kazanılan elektrik enerjisi, enerji taşıma hatlarıyla büyük kentlere götürülmekte ve orada sayısız konut ve iş yerlerine dağıtılarak kullanılmaktadır.- Elektrik enerjisi bulunduğu yerin ekonomik, sosyal ve kültürel düzeylerini hızla yükseltir ve kendisine karşı duyulan gereksinmenin artmasına gene kendisi neden olur.- Elektrik enerjisi toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden kalkınmasını sağlayan ve çağdaş uygarlığın en önemli araçlarından biri durumundadır.- Son 50 yıl içinde baş döndürücü bir hızla ilerleyen teknolojideki gelişimler ve hatta bir ev kadınının eli altına bir makinanın verilmesi (örneğin çamaşır makinesi) elektrik enerjisi sayesinde olanaklı olmuştur.
Elektrik enerjisinin belirtilen bu ve bunlara benzer avantajları ve iyi yönleri yanısıra sakıncalı yönleri de vardır. Bunların başında elektrik enerjisinin depo edilemeyen bir enerji türü olması gelir. Nitekim elektrik enerjisi üretildiği anda kullanılmak zorunluluğundadır. Bundan dolayı üretim ile tüketim arasında devamlı bir dengenin bulunması gerekir. Ayrıca üretim sisteminde bir arıza ortaya çıktığında, bu sisteme bağlı sayısız abonede hizmetlerin durmasına ya da aksamasına neden olur. Bu nedenle, elektrik enerjisinin üretiminde sürekli bir devamlılığın sağlanması ve elde büyük ölçüde yedek sistemlerin bulundurulması zorunludur.Elektrik enerjisinin bir başka sakıncası da üretimine paralel olarak taşıma ve dağıtımı için özel düzenlere kesinlikle gereksinme duymasıdır. Oysaki, örneğin: bir dokuma fabrikası ürünlerini tüketiciye götürmek için özel yollara ve taşıtlara gereksinme duymaz. Bu görevi herkesin yararlandığı bir yoldan ve bir kamyon ile yapabilir. Buna karşın elektrik enerjisinin taşıma ve dağıtılması için projeye ayrıca yatırımların (örneğin: direkler, teller, izolatörler...) katılması zorunlu olmaktadır.



ELEKTRİK ENERJİSİNİN İLETİMİ (TAŞINMASI) VE DAĞITILMASI
Genellikle birbirinden uzak olan elektrik üretim santrallarıyla tüketim merkezleri arasındaki bağlantı, iletişim şebekesi ve enterkonnekte sistemlerle sağlanır. Elektrik depolanamadığından, üretildiğinde hemen kullanıcıya ulaştırılması gerekir. Bu da üretim ve tüketimin her an dengede tutulması demektir. Öte yandan tüketim miktarı bölgelere, mevsimlere ve hatta günün saatlerine göre büyük değişiklikler gösterebilir.
Enterkonnekte sistemler, üretimi tüketim düzeyindeki değişimlere uyarlamayı sağlar. Elektriğin iletimiyse, gerilimin gücüne bağlı olarak taşıma iletim sığası değişen elektrik hatları aracılığıyla gerçekleştirilir. Gerilim arttığında iletim işleminde ciddi tasarruflar sağlanır: enerji kaybı gerilim düzeyiyle ters orantılı olduğu için enerjiden, hat miktarı azaldığı için yerden, şebekedeki bakım masrafları azaldığı için de harcamalardan tasarruf edilir. Mesela, 1000 MW'lık bir nükleer santralın ürettiği elektriği boşaltmak için, 380000V'luk bir hat kullanılır; oysa aynı işi görmek için 154000V'luk altı hat veya 66000V'luk 30 hat gerekir.Enterkonnekte sistemler çok dağınık bölgelerin üretim imkanlarını birleştirerek, aynı malzeme güvenliği bakımından gerekli olan güç miktarının azalmasını sağlar. Arızalar meydana geldiğinde, yerinde değiştirilmesi gereken parçalar o an için elde bulunmayabilir. Bu durumda enterkonnekte sistem yardıma koşar; elektrik dağıtım istasyonlarında gerilimin akış yönü ayarlanarak anında ve en az harcamayla üretim ile tüketim arasındaki denge sağlanır. Şebekenin yönetimi için gerekli emirler ve bilgiler özel iletişim hatları, özel telsizler kullanılarak sağlanır.

ŞEBEKE VE GERİLİMLERGerilim ne kadar yüksek olursa, bir hattın iletebileceği elektrik miktarı da o kadar yüksek olur. Üretim santrallarından çıkan çok büyük miktarlardaki akımı iletebilen hatlar Türkiye' de 380000V - 154000V ve 34500V (31500V) TRAKYA İstanbul bölgesinde ayriyetten 450000V. gibi özel hatda bulunmaktadı.Uzak mesafeler arasına kurulan büyük iletişim şebekeleri ve enterkonnekte sistemler bu tip hatlardan oluşur. Bu şebekeler, bütün üretim santrallarını birbirine bağlar. Elektrik, gerilimi düşürüldükten sonra bölgesel şebekelere iletilir ve bu şebekeler yardımıyla ayrılarak dağıtım merkezlerine gönderilir.İletim şebekesi bölgesel, ulusal veya uluslar arası ölçekte de olsa, yönetim ve organizasyon nedenleriyle iletim işlemi Türkiye' de 34500V veya bunun üzerindeki bir gerilim düzeyinde gerçekleştirilir. En çok kullanılan 380000V, 154000V, 66000V veya 24500V'tur. 34500V'un altındaki gerilimlere ortalama gerilimler olan 20000V ve 15000V veya alçak gerilim olan 380 veya 220V'luk "dağıtım gerilimleri" denir.Petrokimya, metalürji (özellikle alüminyum), demir-çelik fabrikaları ve elektrikli ulaşım hatları (tren, tramvay) çok büyük tüketicidir. Orta gerilim şebekeleri orta ve küçük sanayi işletmeleri ile büyük mağazalar veya yöresel yönetimler, hastaneler, okullar gibi merkezleri besler. Son olarak, milyonlarca yerel kullanıcı, alçak gerilimli elektrik akımıyla beslenir.

ELEKTRİK DAĞITIM MERKEZLERİ VE DAĞITIM BAĞLANTILARI Elektrik üretim merkezleriyle tüketicileri arasındaki bağlantı, elektrik iletim şebekesiyle anında sağlanır. Elektriğin dağıtımı, üretim ve iletim merkezlerindeki karmaşık bir programlama sistemiyle gerçekleştirilir. Dağıtım Türkiye Elektrik İletim AŞ. tarafından hazırlanarak uygulanmakta olan bir plana göre Türkiye çapında yapılır. Bu amaçla haberleşme ve telekomünikasyon araçlarından, otomasyondan ve önceden hazırlanan istatistik verilerine dayalı öngörülerden yararlanılır. Bu öngörülerde, ele alınan günün birkaç yıl öncesine kadar şebeke ve tüketim durumu dikkate alınır.Eskiden yılda bir kere yapılan tahminler, zamanla haftalık, günlük hale gelmiş ve tüketimin daha da yakından izlenmesi imkanı sağlanmıştır. Dağıtım ve iletimde meteorolojik koşullar da çok önemlidir; kapalı bir hava veya güneşli bir hava büyük sıcaklık farklılıklarına yol açar ve bu da milyonlarca konutun ısıtma ve aydınlatılmasında rol oynar. Elektrik akımının iletimi ve dağıtımı şebekeye bağlı dağıtım merkezlerince (transformatör istasyonları) sırayla yapılır.Şebeke dağıtım merkezlerinin iki ayrı işlevi vardır: hem hatların birbirine bağlanmasını sağlar (enterkoneksiyon), hem de dönüştürme işlevi üstlenir (transformatör). Transformatör istasyonları transformatörler (dönüştürücü), disjonktörler ve ayırıcılarla donanmıştır.Transformatörler, duruma göre elektrik akımının gerilimini yükseltir veya alçaltır; dolayısıyla, iletim ve dağıtıma en uygun gerilimi seçerek elektriğin taşınmasında büyük önem taşır. Disjonktörler gerilim hattında herhangi bir aksaklık olduğunda akımı otomatik olarak kesmeye yarar. Hattın şebekeden ayrılması gerektiğinde devreye sokulabilir.Ayırıcılar da aynı rolü üstlenir, ama hatta akım olmadığı zaman çalışır ve hattı şebekeden tamamen ayırmakta kullanılır. Bir dağıtım merkezinin birçok farklı öğesi çoğunlukla açıktadır; bazı kentlerde bir dizi öğe yeraltında veya bina içlerinde olabilir. Bunlar basınçlı gaz zarfı içinde tutulur. Atmosferle pek temas etmediğinden, bundan kaynaklanan kirlenmelere uğramaz. Merkezler biraz uzaktaki bir kumanda istasyonundan yönetilir.
ELEKTRİĞİN ÜLKE ÇAPINDA DAĞITIMI Türkiye'de elektrik dağıtımından genelde Türkiye Elektrik İletim AŞ. sorumludur; bazı bölgelerde bu işi özel şirketler üstlenmiştir. Dağıtım kuruluşu tüketim ihtiyacına göre şebekeler kurmak, bunları yönetmek ve yenilemek, tüketicileri şebekeye bağlayan bağlantıları yapmak, dağıtılan elektriğin sürekliliğini sağlamak ve miktarını sabit kılmakla yükümlüdür. İletim sistemi aracılığıyla yüksek gerilimde taşınan elektrik, alçak gerilime düşürülerek bir dağıtım merkezine, yani transformatör istasyonuna ulaştırılır. Kırsal bölgelerde bu şebekeler açıktadır; yerleşim bölgelerindeyse çoğunlukla yeraltına döşenmiştir.Orta gerilim/alçak gerilim merkezlerinin bağlayıcı elemanı, farklı gerilimdeki iki şebekeyi birbirine bağlayan ve kısaca trafo denen transformatördür. Alçak gerilimli dağıtım sistemi tüketicilere üç fazlı ve bir topraklı (nötr) elektrik sağlar; elektrik iki gerilim düzeyinden oluşur. Bunlardan giderek yaygınlaşanı fazlar arası 380V ve faz-toprak arası 220V gerilimidir. Fazlar arası 200V ve faz-nötr arası 127V olanı giderek azalmaktadır.En çok kullanılan sistemler üç fazlı 380V ve tek fazlı 220V'tur. Bu seçeneğe göre, bir alet 4 tele veya 2 tele bağlanır. Elektrik akımının frekansı bütün Avrupa'da ve Türkiye'de 50Hz, Amerika kıtasındaysa 60Hz'dir. Bir motor veya bir bilgisayar, aygıtın içinde kullanılan frekansa eşit frekanslı bir şebekeye bağlanmadıkça düzgün çalışmaz.

Türkiyede ki Termik Santral Çeşitleri:
Bunlardan
Linyitle çalışanTaşkömürle çalışanFuel-Oil ile çalışanDoğalgaz ile çalışanMotorinle çalışanTabii buharla (Jeotermal)çalışan Termik Santraller:


Bir Termik Santralın Yeri Aşağıdaki Belirtilen Koşullar Göz Önünde Tutularak Seçilmelidir:
a) Kömürün en az taşımayla santrale ulaştırılması,b) Santralın ihtiyacı olan yüksek debili soğutma suyunun ekonomik olarak karşılanması,c) Santralden çıkacak olan çok miktardaki artık küllerin çevreyi rahatsız etmeden uzaklaştırma ve depolama imkanıd) Karayolu ulaşımının kolaylığı,e) Enerji iletim hatlarına bağlantı kolaylığı,f) Zemin şartlarının ağır yapı ve tesislerin yapılmasına elverişli olması,g) Rüzgar yönü, rutubet, yağış gibi meteorolojik koşulların santral tekniği ve çevre kirlenmesi yönünden uygunluğu.

Afşin Elbistan A Termik Santralı -3 X 340 MW + 1 X 335 = 1.355 MW (Linyit)Afşin Elbistan / MARAŞAfşin Elbistan B Termik Santralı - 4 x 360 MW = 1440 MW / (Linyit)Afşin Elbistan / MARAŞAliağa GTKÇ Santralı 6 x 30 MW = 180 MW (Motorin) Aliağa / İZMİREngil Gaz Türbinleri 1 x 15 MW = 15 MW (Motorin) Merkez / VANAmbarlı Fuel Oil - KÇ Santralı - 3 X 110 MW + 2 X 150 MW = 630 MW (Fuel Oil) - Avcılar / İSTANBULAmbarlı Dogalgaz - KÇ Santralı - 6 X 138.8 MW + 3 X 172.7 MW = 1350.9 MW (Dogalgaz) -Avcılar / İSTANBULBursa DGKÇ Santralı- 4 x 239 MW + 2 x 238 MW = 1.432 MW'lık (Dogalgaz) BURSA Entek A.Ş. - 2 X 42 MW + 1 X 31 MW + 1 X 25 MW = 140 MW - (Dogalgaz) BURSAEntek A.Ş. - 1 X 27 MW + 1 X 24 MW + 1 X 12 MW = 140 MW - (Dogalgaz - Kombine çevrim) İZMİT İç Taş Termik Santralı - 1 X 130 MW = 130 MW Biga / ÇANAKKALEÇan 18 Mart Termik Santralı- 2 x 160 MW = 320 MW (Linyit - Akışkan Yataklı) Çan / ÇANAKKALEÇatalağızı Termik Santralı -2 X 150 MW = 300 MW / (Taşkömürü) Çatalağızı / ZONGULDAKHopa Termik Santralı - 2 x 25 MW = 50 MW (Fuel Oil) Hopa / ARTVİNJeotermal Santralı (Doğal Buhar)- 1 X 15 MW = 15 MW Saraykent / DENİZLİKangal Termik Santralı -2 x 150 MW + 1x 157 MW = 457 MW (Linyit) Kangal /SİVASOrhaneli Termik Santralı- 1 x 210 MW = 210 MW (Linyit) Orhaneli / BURSASeyitömer Termik Santralı- 4 X 150 MW / = 600 MW (Linyit) Seyitömer / KÜTAHYATunçbilek Termik Santralı-1 X 65 MW + 2 X 150 MW = 365 MW (Linyit) Tunçbilek / KÜTAHYAHamitabat DGKÇ Santralı - 12 ÜNİTE = 1120 MW (Doğal Gaz) - Lüleburgaz / KIRKLARELİSoma A Termik Santralı - Soma / MANİSASoma B Termik Santralı 8 ÜNİTE = 1034 MW (Linyit) Soma / MANİSAKemerköy (Gökova) Termik Santralı- 3 x 210 MW = 630 MW Kemerköy (Gökova) / MUĞLAYatağan Termik Santralı- 3 x 210 MW = 630 MW (Linyit) Yatağan / MUĞLAYeniköy Termik Santralı- MW ? MUĞLAÇayırhan Termik Santralı - 2 x 160 + 2 x 157 MW = 634 MW Çayırhan / ANKARAYumurtalık Sugözü Termik Santralı - 2 x 605 MW = 1210 MW (İthal Kömür) Yumurtalık / ADANA
M O B İ L....(Fuel Oil) TERMİK SANTRALLAR
Van II - 4 X 6.184 MW = 24.7 - (Fuel Oil) Merkez / VANBatman - 4 X 18.380 MW + 3 X 14.781 MW = 117.9 MW (Fuel Oil) Merkez / BATMANPS3A İdil II - 4 X 6.1 MW = 24.4 MW -(Fuel Oil) Merkez / ŞIRNAKHakkari II - 4 X 6.2 MW = 24.8 MW - (Fuel Oil) Merkez / HAKKARİIsparta - 4 X 6.982 MW = 27.9 MW - (Fuel Oil) Merkez / ISPARTASiirt - 4 X 6.4 MW = 25.6 MW - (Fuel Oil) Merkez / SİİRTMardin - 3 X 11.35 MW = 34.1 MW - (Fuel Oil) Merkez / MARDİNKırıkkale - 13 X 11.075 MW + 1 X 9.903 MW = 153.9 MW - (Fuel Oil) Merkez / KIRIKKALEEsenboğa - 7X 7.68 MW = 53.8 MW - (Fuel Oil) Merkez / ANKARASamsun I - 7 X 17.535 MW + 1 X 8.590 MW = 131.3 MW - (Fuel Oil) Merkez / SAMSUNSamsun II - 7 X 17.535 MW + 1 X 8.590 MW = 131.3 MW - (Fuel Oil) Merkez / SAMSUNTermik Santrallerin elektrik üretiminde son birkaç yıl öncesine kadar ilk sıraları almakta idi. 2003-2004 yıllarında Türkiye de üretilen elektriğin yaklaşık % 67 oranında termik santraller tarafından üretilmiştir. Bu oran 2005 yılında biraz gerilemiş olarak yaklaşık % 65 olarak üretimi sağlamıştır.

http://termiksantral.sitemynet.com ... termik.santral@hotmail.com bu site ayhanbakar tarafından yapılmıştır
TERMİK SANTRAL tarafından postalandı

Hiç yorum yok: